Mostar Dergisi Haziran Sayısı Çıktı

124. sayısı çıkan Mostar Dergisi, “Mahallelerimiz Öldüğünde Şehirlerimiz De Ölecek” başlıklı kapak konusuyla okuyucularının karşısına çıkıyor.

“Mahallelerimiz Öldüğünde Şehirlerimiz De Ölecek” başlıklı kapak okuyucusuyla 124. sayısını buluşturan Mostar, mahalle kültürüne parmak basıyor.
Bir şehri şehir yapan asıl sebebin o şehrin imarı olduğunu ve yollarının mahalle içine açılan bir anlayışla kültürü ve ahlakı oluşturduğunu anlatan Bilal Can, şehrin de bir yerleşim yerinden öte bir kimlik belirleme olduğunu dile getiriyor. “Kent mi şehir mi?” başlığı altında da bir kent eleştirisi yapıyor.
Mücahid İlker, “Ekranlarda Yarışan Tarih Programları” başlıklı yazısıyla memleketimizde tarihimize geçmişte yapılan inkârlara rağmen bugünün tarihçilerinin ekranlarda tarihi meseleleri konuşmasını iyiye bağlıyor; fakat karşılıklı yapılan belge savaşlarının ve tartışmaktan öteye geçilememesini anlatıyor ve kısır tarih anlayışının tekrar edilmemesi üzerine özeleştirisini sunuyor.
“Asya’nın Kalbinde İki Bin Yıllık Bir Şehir” başlıklı yazı B. Arif Akbaş’a ait. Akbaş, tarihi İpek Yolu’nun önemli güzergâhlarından biri olan Semerkand’ı konu alıyor.
Mehmet Ali Özkan, sanayi devriminin ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel olayların sonucunda tarihi keskin bir kılıç gibi ikiye böldüğünü detaylıca işliyor “Sanayi Devrimi’nden Çocuk Sömürüsüne: Yoksulların Çocukları Yetiştirilmezler, İtiştirilirler!” yazısında…
“Osmanlı Okuma Yazma Bilmez Miydi?” başlıklı yazısında Sultan Abdülhamit zamanında her yıl ortalama 400 ilkokul açıldığını, 1877’de 200 civarında olan okul sayısının 1905-1906 öğretim yılında 9.347’e çıkarıldığını dile getiriyor Mümin Munis. Harf inkılâbının amacının dil değişimi değil, İslam düşmanlığı olduğunu söylüyor.
Davut Bayraklı, “Bir Suikastten Sinema Filmine: JFK” başlıklı yazısında Amerika’nın yakın tarihinde susturulmuş veya boğulmuş olan 35. Devlet Başkanı John F. Kennedy’yi anlatıyor.
Emre Baştuğ “İstanbul’da Halepli Bir Muhacir”, Sulhi Ceylan “Gerçek Deli Kim?”, Mehmet Fatih Çakır “Fatih Camii Şerifinde ve Çıktıktan Sonra”, Murat Koparan “Şair Ölürken De Zariftir”, Halil İbrahim Polat “Toprağın Anlamını Vaaz Et”, Emrah Mete “Orta Dünya Kurgusu Ne Söyler?”, Süleyman Salih Şahin “Rahmetten Rahmana Latif Bir Hikâye: Baran”, Fedai Tunca “Osmanlı’da Ordu Düzeni Nasıldı?” yazılarıyla derginin muhtevasını oluşturuyor.
Okay han Tiryakioğlu ile bir röportaj yapılmış, Tiryakioğlu, “Tarih Romanında Gerçeklik Kurguya Feda Edilmez” diyor.
Derginin en güzide iki şahsiyeti var ki, Mostar’ın asıl güzelliğini onlar koruyor. Birisi Peride Nigar Hanımefendi, diğeri ise Üstad Muharrem Cezbe… Onların da yazılarını dergide bulacaksınız.