En Süper Sahte Kahramanlar

Mostar, okuruyla 134. kez buluşuyor. Nisan sayısının kapak konusu “En Süper Sahte Kahramanlar Öz hakiki Cani Katiller!”
Devasa gökdelenler arasında kaybolan küçücük cüssesiyle, küresel şirketlerin emrinde ömür tüketen bireyin “güç sahibi” olmakla ilgili arzuları süper kahramanlarla yönetilir aslında. Çünkü süper kahramanların her biri “sıradan” insanla benzeştikleri bir diğer hayata ve hikâyeye sahiptirler. Hatta sıradan bireyler olarak çok belirgin kusurlara sahiptirler. Utangaç, çirkin, patavatsız, geveze, öfkeli vs. olabilirler. Tam da bu yüzden iletişim problemleri yaşadıkları gibi başarısızdırlar. Zengin ve kabiliyetli olsalar dahi asosyal yahut yapayalnız olmak gibi zaruretlere duçardırlar. İşte bu sıradanlıkla insanlarla kurdukları köprü, iş süper kahramanlığa gelince okuyucu yahut izleyici için sadece bir tatmin aracına dönüşür. Amerikalının kendi ekonomik düzenine karşı uysallaştırılması işin sadece bir yönü. Belki de daha önemlisi hukuk sisteminin süper kahramanlara yaslanmasıdır. İntikamın alınması, hakkın sahibine verilmesi süper kahramanlar eliyle olur. Gerçek kişiler (polis, savcı, dedektif) ise daha çok süper kahramandan sonra “ortalığı toparlama” görevi yürütürler. Amerikan süper kahramanları, halkın koruyucusu kollayıcısı iken halktan olmama gibi bir gerçeği de hissettirirler. Sıradan hayatları da bir sebep yüzünden halk ile iletişimlerini kısıtlar. İşte bu noktada süper kahramanların geleneksel efsane kültüründen farklı olarak aslında halktan birilerini veya halkın manevi gücünü temsil etmedikleri çıkarılabilir.
Bu sayıda Hakkı Öcal ile bilişim okuryazarlığı üzerine zihin açıcı bir söyleşi gerçekleştirilmiş: “Tevekkül Kavramı İnsana Sükûnet Verir”
Mücahid İlker: “En Süper Sahte Kahramanlar Öz hakiki Cani Katiller! ”, Ömer Kara: “Galileo’nun Aristo Fiziğini Yıkan Gülleleri”,   Sulhi Ceylan: “Büyük Hareketler Büyük Izdırapların Eseridir”, Mehmet Erikli: “Rüya Ekibi”, Aydoğan K: “Başkalarının Acısı, Bazılarının Mutluluğu”, Okay Tiryakioğlu: “Yavuz Sultan Selim’e Atılan İftiralar ve Safavî Gerçeği”, İbrahim Aksu: “Kapitalizm Ahlaki midir?”, Muhammed Yasin: “Sözlük: Mizaç”, Davut Bayraklı: “Stalin’i Gördüm Elleri Kan İçindeydi”, Ömer Faruk E. : “Dünya Dolandırıldığın Bir Mekândan Fazlası Değildir!” Şule Beyaz: “Yıl 2085, Nereden Çıktı Bu Hollandalılar?”, Hasan Hüseyin Öz: “Kartaca Yıkılmalı mıdır?”, Mehmet Ali Özkan: “Uzaylılar Kütahya’yı Da İşgal Etsin”, Bülent Ata: “Heybetli Bir Adam”, Yakup Mirza: “Son Osmanlı Komutanı: Aliya İzzet Begoviç”, Süleyman Mete: “Demli Bir Çay İstiyorum Saygısızlık Değil!”,  Ali Sözer: “Mostar Gençlik Söyleşileri”,  Şahin Aslan: “Harâbat Ehlini Hor Görme Şâkir, Defineye Mâlik Viraneler var”,  Süleyman Salih Şahin: “Hiçbir Şey Yapmamak Tarafsız Kalmak Değildir!”, Eser Sazak: “Dostun Allah Olsun”, M. Fatih Çakır: “Şapka Propagandası Başladı” yazılarıyla Nisan sayısındaki yerini almışlar.
Gündelik hayatın, sosyal konuların, genel kültürün ve mizahın geniş yer tuttuğu bölüm ve yazılarıyla yeni sayımız raflardaki yerini alıyor.